Şimdi koy ellerini avuçlarıma. Bir an olsun düşünmeden, bir kez olsun tereddüt etmeden, dönüpte bir kez olsun ardına bile bakmadan, sahip olduğum yüreğini koy hadi avuçlarıma. Bir kez olsun bakmadan gözlerime, tek kelime etmeden koy. Sen konuşursan, adımı hüzünle alırsan ağzına, dayanmayacak artık yüreğim. Her şeye dayandı da bir hasretine dayanmadı yüreğim.
Sabır taşı çatladı, göz pınarlarımda yaş da kalmadı. Olmadı. Olmaması gereken her şey olurken, bir tek sen olmadın yanımda. Uzaklarda yakın, hasrette vuslat olmadı. Şu yaşadığım bahar hep son oldu, ilk bahar hiç uğramaz mı bu beldeye.
Tek bir sabahıma dahi seninle doğmadı güneşim. Bir lokma dahi senin elinden geçmedi boğazımdan. Oysa şimdi düğüm düğüm olmuşta canıma kastedercesine nefes vermiyor ciğerlerime. Yüreğim sanki mahşer yeri, o ateşler içinde yanarken, bedenim tir tir titriyor. Üşümüyorum ben, sensizliğin ızdırabından can çekişiyorum işte.
Zaman demiştin, geçer. Geçmiyor işte. Her gece dakikalar asır olurken, hasretin ciğerimi alev alev har ederken, hayalden öte geçmeyen düşünceler uykuları meskenime yaklaştırmazken, sabahlar nasıl olsun söyle bana. Bu sefer gerçekler olsun ama. Bir değil bin değil, bu kaçıncı serzenişim. Duymaz mısın beni a gözleri zümrüt sevgili.
Çaresiz miyim. Değil. Çare nedir hiç bilmedim çünkü ben. Meczup muyum yoksa. Asla. Noksan değil aklım, hepten kaybettim ben onu, seni gördüğümden beri. Ağlıyor musun yoksa diye sorma. Ağlamıyorum, çünkü ağlamak için gözlerden yaş gelir ya, oysa benim yüreğim ağlıyor, yaşlar ise kalemimden akıyor. Silme ne olur, belki avuçlarında bir iz bırakır. Belki o ellerinle tutarsın da ellerimden, işte dersin. Bu benim...
Neyse. Belki tek kelam bile edemezsin. Ne de olsa sözlerden çok gözler anlatırmış her şeyi. Ne çok şey anlatmak istemiştim oysa gözlerimle.
Oysa...
Sadrı AzaM
7Ak12
02:35
'bilirsin sen'