Gönlüm, sanki beni almış karşısına, mahzun bir edayla gözlerimin içine bakarak, ve fakat hesap sorarmışcasına sıralar gibiydi kelimeleri;
'' - Sen ki, her karşına çıkana güvendin. Değer verdin. Başın üstünde tâc ettin. Kırarım diye kırılmayı tercih ettin. Acımasın canı diye beni acıttın.
- Sen ki, değer verdiklerini hoşnut edebilmek için, evvel benden geçtin. Beni hoş etmekten öte onları memnun ettin, önemsedin. Bilmesinler istedin. Ben acı çekerken kimse üzülmesin diye, belli bile etmedin.
- Sen ki, kimseye iki çift laf edip halini arz etmek yerine, anlaşılmak istedin. Sözden uzak bir eda ile benim istediklerimi bilsinler istedin. Üzüldün, kahroldunda yine beni harcadın, benim canımı yaktın.
- Sen ki, karşılıksız sevdin her sevdiğini. Ne bir meta ne bir fayda umdun. Umduysan eğer o da sadece sırtını rahatça yaslayabilmekti. Güvenmekti. Oysa kime güvensen karlar yağıyordu o dağlara. Bense hep üşüyen ve yıpranan oldum.
- Sen ki hep anlatmak yerine anlaşılmayı bekledin. Olmadı. Yapmadılar. Kimse bana hitab etmedi. Kimse benim varlığımdan dahi haberdar olmak istemedi. Ama sen yine bana geldin ve yine beni mahvettin.
- Biliyorum ki 'Sen ki'ler hiç bitmez.
Ama artık yoruldum anlıyor musun. Takatim kalmadı artık. Kimsenin benimle işi kalmamış. Beni düşünen sen dahil kimse yok! Bir kenara itilmekten yoruldum, yo-rul-dum. ''
dedi ve gitti. Bir daha hiç dönmeyecek gibi.
Sadrı AzaM
4Ak12
23:00
'sen de anla'
Sen ki, karşılıksız sevdin her sevdiğini. Ne bir meta ne bir fayda umdun. Umduysan eğer o da sadece sırtını rahatça yaslayabilmekti. Güvenmekti. Oysa kime güvensen karlar yağıyordu o dağlara. Bense hep üşüyen ve yıpranan oldum..
YanıtlaSil"ne bir meta.."
"Umduysan eğer o da sadece sırtını rahatça yaslayabilmekti..."
Çok samimi söylemler..
O, sizin teveccüh ve samimiyetiniz hocam, teşekkür ederim, sadrı'mızda olanları sâfi olarak aktarabiliyorsak ne mutlu bize.
YanıtlaSilÇok alışılmış kelimeler aslında ama sıralanışından mıdır yoksa verdiğiniz anlamdan mıdır? Bilmiyorum.. Güzeldi..
YanıtlaSilBir de böyle naif cümleleri Nazan Bekiroğlu'ndan okumaya alışığız bir erkekten bu kadar naif şeyler okumak şaşırttı..
Haddim olmayarak söylüyorum.. Çağına ayak uydurmayan birilerinin varlığı güzel, hamd olsun.
Mahcub ediyorsunuz azizim, birbirinden zarif bu iltifatlara layık görülmek, gönlümüzü okşamıyor değil, ama biz hala aramaktayız.
YanıtlaSilÇağa ayak uyduramamak ne kadar doğrudur bilmem ama bu çağda var olmak ve fakat çağın gerekliliklerinden vareste olmaktır acizane düşüncem. Ki bu mevkide olanları ancak bu mevkide olanlar farkeder.
Sizde olmayan bir şeyi size yük etmiş değilim, mahcub olmayın hocam..
YanıtlaSilÇağına ayak uydurmayan diyerek kastettiğim ama açıklayamadığım şey tam da sizin yazdıklarınızdı.
Nefsim adına söylüyorum "henüz" buna bazı konulardan dolayı uzağım.
Dile getirdiklerinizden daha muazzamları sizin olsun hocam, sağolun varolun.
YanıtlaSilHangimiz tam olduk ki. Hepimiz noksan hepimiz aciz ve dahi hepimiz nisyan ile malum beşeriz. Hata ve kusurlarımız ile eşrefi mahlukat mertebesinin talibiyiz.
Rabb'imiz maksuda erenlerden eylesin bizi inşallah.
Amin, İnşaAllah..
YanıtlaSilDualarınızı eksik etmeyin hocam.
Hayırlı Akşamlar..