4 Mayıs 2012 Cuma

Yuvadan uçan serçe...



'Kaldım anam gurbet elde
Hasret sabrımı deliyor
Yüzünü göreyim gel de
Eller beni göndermiyor'


  Tüm acımasızlığıyla çalan şarkı, 
kapkaranlık üstüme çöreklenen gece,
yalnız başıma oturduğum sofra, 
dalıp giderken gözlerim uzaklara,
gözlerimin ucunda bekleşen yaşlar 'yeter artık' dercesine boşalıverdi gözlerimden. Çatal, kaşık düştü elimden. Ağzıma aldığım son lokma boğazımdan aşağıya inmiyor. Düğüm düğüm olmuş boğazım, elmacıklarımdam süzülen gözyaşlarımın sıcaklığıyla, hüznüme hüzün gözyaşıma keder katıyor.
   Ana. Anacığım.
   Seni çok özledim. 
   Neredesin Anne? Bak hüngür hüngür ağlıyorum. Basmayacak mısın bağrına? Saçlarımı okşayıp 'Ağlama guzum' demeyecek misin?
   Anne!
   Artık bu hasret canıma tak etti. Aylar var ki bir kez olsun görmedim yüzünü. Kafamı koyup dizine yatmadım kaç gece. 
   Anne!
   Olmuyor işte! Veda ederken döktüğün gözyaşların, son sarılmamız, serçem deyişin geldikçe aklıma, hakim olamıyorum gözümden akan hasret yaşlarına. Oysa kendimi o kadar sıkmıştım ki ağlamamak için giderken yanından, dişlerim boğazıma döküldü zannettim. Ama şimdi yapamıyorum işte, salıverdim kendimi. Tutamıyorum göz pınarlarımı... 
Senin sevgin olmadan inan ağzımın tadı bile yok. Yok işte, yok! Hasretin şurada, bak şuracıkta ateş gibi yakıyor içimi.
   Anne!
   Ellerin memleketinde, ellerin yanında seni daha çok özlüyorum annem. Dayanamıyorum içim acıyor. Annem. Sensiz sabahlar olmuyor. Alnımdan öpmediğin her gecenin sabahında kabus görmüş gibi uyanıyorum sanki.
   Üstümü örtenim yok anne... Gözden kaybolana kadar kapıdan yolcu edenim yok buralarda. Boynu bükük,  garip garip dolaşıyorum bu şehrin sokaklarında.
Biliyor musun anne? Bu şehri, beni senden ayırdığı için sevemiyorum. Sevmiyorum işte sevemiyorum sensiz hiç bir şeyi sevemiyorum anne. Bu şehir senin hasretinden başka bir şey vermedi bana.
   Annem...
   Odam çok soğuk. Yağmur yağıyor. Görüyor musun bulutlar bile ağlarken ben nasıl söz geçireyim yüreğime. Hem çayımda bitti. Anne bak! mürekkep yine gözyaşlarımla birbirine karıştı. Ağlıyorum işte. Hasretin bağrımı yakıyor. Özlüyorum, çok özlüyorum sizi.
   Şimdi yatıyorum canım anneciğim.
   Yoksa bu gece de üzerimi örtmeye gelmeyecek misin?
   Anne! Anneciğim...

Sadrı Azam
4Ms12
21:05
...|maf

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder